Diktatörlük

Diktatörlük (Latince: dictatura), otokratik bir hükûmet biçiminde, yönetimin diktatör olan tek bir birey tarafından yönetilmesi türüdür.[1] Genellikle üç olası anlamda kullanılır.

  1. Roma Cumhuriyeti'nde siyasi bir makam olan Roma diktatörü. Örneğin MÖ 2. yüzyılda yaşayan Romalı General Lucius Cornelius Sulla buna bir örnek olarak gösterilebilir.
  2. Hükûmet yönetimindeki tek bir kişi veya küçük bir grup tarafından denetlenebilen insanlar. Bu durum zor kullanılarak veya miras yoluyla edinilmiş olabilir. Bu tür diktatörler halklarını özgürlüğe kavuşturmaya çalışmış veya kavuşturmuş olabilir.
  3. Günümüzdeki kullanımında ise; Diktatörlük, hukuki olarak anayasalarda veya devlet içerisindeki diğer politik ya da sosyal faktörler tarafından sınırsız bir liderlik imkanları kazanan, otokraside mutlak üstünlüğü bulunan yöneticilerdir.[1]

20. yüzyıl ve erken 21. yüzyılda aile diktatörlüğü göreceli bir şekilde kalmıştır. Bazılarına göre ise totalitarizm türündeki bir yönetim biçiminde hükûmete veya yöneticilere diktatörlük kaynağının nereden geldiği, o diktatörlüğün tanımlanmasına kaynak oluşturmaktadır.

Tüm anlamlarda diktatörler, toplumdaki insanların rızaları olmadan;

Etimoloji

Diktatör kelimesi Latincede emir veren, dikte eden anlamına gelir.[2]

Bazı diktatörlük çeşitleri

İdeolojik

Devlet içinde tüm yetkileri kendi elinde tutup en üst düzeyde bulunan yöneticidir. Bu kişi aynı zamanda partisininde mutlak lideri olup dışişleri bakanlığı ve orduda başkomutanlık yapabilir. Tek parti rejimi vardır. Bu tür dikatörlüklerde demokrasiden asla söz edilemez. Katı bir liderlik ilkesi vardır. Bu diktatörlük çeşidi daha çok benzer sistemler olan nazizm ve faşizmde görülmüş olup bu diktatörlük çeşidinde en çok ünlenmiş olan kişi Adolf Hitler'dir.[3]

Müşfik

Yine bu tür içerisinde ele alınabilecek olan müşfik yani sevecen diktatörlük; otoriter bir liderin sadece kendi kişisel çıkarına veya nüfusun sadece küçük bir bölümünün yararına değil de toplumun bütününün faydasına bir politika izlediği hükûmet şeklidir. Müşfik ve hayırsever bir diktatör, referandumlar yoluyla bazı demokratik kararların alınmasına izin verebilir. Çoğu diktatör rejim kendini daima hayırsever olarak gösterir ve demokratik rejimleri sürekli olarak dağınık, verimsiz ve bozuk olarak gösterme eğilimi içerisindedirler. Napolyon Bonapart[4], Josip Broz Tito[5][6], Ho Chi Minh gibi bazı liderler müşfik diktatörler olarak vasıflandırılırlar.

Tek parti diktatörlüğü

Tek parti diktatörlüğü de kişi diktatörlüğü içerisinde ele alınmaktadır. Devletin idaresinin ve her türlü yetkinin tek bir parti elinde bulunmasıdır.[7] Tek parti rejimi vardır.[8] Bu diktatörlük çeşidinde de demokrasiden söz edilemez.[9] Partinin başında otoriter bir lider olabileceğinden kişi diktatörlüğüne benzeyebilir, bu konuda Sovyetler Birliği'nin Stalin dönemi örnek gösterilebilir.

Askerî

Devlet idaresinin orduda bulunmasıdır. Bu tür yönetimlere cunta adı verilir. Siyasi partiler bulunmaz, bulunsa bile ordu kontrolünde varlığını sürdürür. Askeri yönetimlerin başına geçmiş kişiler genellikle yönetime darbe yoluyla gelmiştir. Bu diktatörlük çeşidini uygulayan en ünlü kişilere Francisco Franco ve Muammer Kaddafi[4] örnek verilebilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. 1 2 3 Diktatörlük - İngilizce Vikipedi
  2. Roma diktatörü - Türkçe Vikipedi
  3. 1 2
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/25/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.