Soy gaz bileşiği

İlk soy gaz bileşiklerinden biri, Ksenon TetraFlorid

Soy gaz bileşiği, içeriğinde en az bir soy veya asal gaz olan bileşiklerdir. 20. yüzyıl'ın ortalarına kadar genel kanı soy gazların kimyasal tepkimelere giremeyecekleri, dolayısıyla bileşik oluşturamayacakları yönündeydi.

Soy gazlar ve kimyasal bileşikler

Soy gazlar

Ksenon-tetraflorid bileşiği 3 boyutlu görüntü

Periodik cetvelin 18. grubunda bulunan yedi elementin her biri soy gaz olarak adlandırılır. Bu elementler Helyum, Neon, Argon, Kripton, Ksenon, Radon ve element 118, yani Ununoktiyumdur. Keşfedilmelerinin ardından soy gazların tepkimeye giremeyeceğine, diğer atomlarla kimyasal bağ oluşturamayacaklarına inanılmaktaydı; bu yüzden periodik cetveldeki grubu ''0'' olarak adlandırılmıştı. Fakat daha sonra soy gazların da bileşik oluşturabileceği anlaşılınca, bunlar grup 18 olarak yeniden adlandırıldılar.[1]

Kimyasal bileşik

Kimyasal bileşik, en küçük yapısı molekül olan ve aynı veya farklı en az iki elementin atomlarının oluşturduğu moleküllerden oluşan maddelerdir.[2] Kimyasal bileşikler birbirine kimyasal bağla bağlı atomların oluşturduğu moleküllerden ya da kristallerden oluşurlar. Kararlı kimyasal bileşik, bileşiğin toplam enerjisi atomların bileşik dışındaki durumlarından daha az olduğu durumda meydana gelir.[3] Soy gazlar, tam dolu olan en dış elektron kabuğundan (valance kabuğu) dolayı element halinde oldukca kararlıdırlar; dolayısıyla, bileşik oluşturmaları bir o kadar zordur.[4]

Soy gaz bileşiklerinin tarihçesi

Linus Pauling, soy gaz bileşiği oluşturmada başarıya ulaşamamıştır.

Argon 1894'te keşfedildikten kısa bir süre sonra Fransız kimyager Henri Moissan argonu florla tepkimeye sokmaya çalışmış fakat başarısız olmuştur. 1924 yılında Friedrich Paneth gerçekleştirdiği deneylere dayanarak soy gazların kimyasal tepkimelere girmediğini yayımlamıştır. Buna neden olarak da soy gazların valance kabuğunun dolu olmasını ve bu yüzden diğer atomlarla bağ oluşturmak için elektron paylaşmalarının mümkün olamayacağını öne sürmüştür.

Diğer taraftan 20. yüzyılın en önemli kimyagerlerinden Linus Pauling, aynı zamanda soy gazların kimyasal tepkimelere giremeyeceğine yönelik teorinin temel kuramcılarından biri olmasına rağmen soy gazları tepkimelere sokmaya çalışmaya devam etmiş 1930'lu yıllarda Ksenon ve florla bileşik oluşturmayı amaçlamış fakat başarısız olmuştur.

1960'lı yıllarda İngiliz kimyager Neil Barlett çok güçlü bir oksidant olan ve hatta oksijeni bile oksidasyona sokabilen platinyum heksafloride (PtF6)'in keşfinden sonra bu kimyasalı Ksenon'la tepkimeye sokmuş ve ilk soy gaz bileşini XePtF6(ksenon heksafloridplatinyum) oluşturmuştur. Bu keşiften sonra birçok ksenon ve kriptonun bileşikleri elde edilmiştir.

Bir grup Helsinki Üniversitesi araştırmacıları tarafından 2000'li yıllarda ilk kez argon bileşikleride bulunmuştur.[5]

Bazı ksenon bileşikleri:

Ksenon diflorür

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

Dip Notlar

This article is issued from Vikipedi - version of the 7/2/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.