Zurna

?
Zurna
1720 yılından kalma bir osmanlı miniyatüründe Zurna çalan kadın.
Diğer adları
Türü Üflemeli Çalgılar
Hornbostel-Sachs sınıfı ?
Yaratıcısı ?
Geliştirilmesi ?
Çalma aralığı ?
İlişkili çalgılar ?
Önemli müzisyenler ?
Üreticiler ?
Zurna

Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılan, tahta, metal ve kamış kullanarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinin folklorunda genellikle (Mardin'de Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın iç bölgelerinde) ancak mutlaka bas davul eşliğinde kullanılan, ahşap, yedi delikli nefesli bir sazdır.

Mehter takımları ve bunun modern şekli bando mızıka takımlarının eskiden hükümdarların hükümdarlık işareti olarak fermanlarını zurna eşliğinde okutmalarından geliştiği tahmin edilmektedir.

Etimoloji

Codex Cumanicus'ta suruna olarak kayıtlı olan enstruman [1] adının Farsça surna kelimesinden ödünç alındığı yaygın kanaattir: Farsça'da sur "festival" + nay "kamışlı" [2]

Bununla birlikte Arapça sûr "boynuzdan yapılma büyük boru" + Farsça "kamış" ihtimali de gözden çıkarılmamalıdır. Eski İran dilinde "sur" kelimesi bir boynuz çeşidi olarak kayıtlı olup ikinci ihtimali güçlendirmektedir.

Anadolu'da düğünlerde, askere uğurlama törenlerinde, halk oyunlarında, seyirlik köy oyunlarında davulla birlikte kullanılmaktadır. Anadolu'da şimşir, dişbudak, ıhlamur, kızılcık, ceviz ve ardıç ağacından imal edilen zurna büyüklük ve ses rengine göre kaba zurna, orta kaba zurna ve cura zurna (Zil Zurna) olmak üzere üç çeşittir.

Coğrafyası ve tarihçesi

Türkiye'de olduğu gibi Fas'tan Çin'e kadar uzanan iklim kuşağındaki her ülkede kullanıldığı da bilinmektedir. Ayrı-ayrı türleri Orta Doğu ve Kafkasya halkları arasında çok geniş yayılmıştır. Eski insan meskenlerinden biri olan Mingeçevir erazisinde yapılmış arxeoloji kazıntılar zamanı maral boynuzundan hazırlanmış dört adet zurna aşkar edilmiştir. Bilim adamlarının hesaplamalarına göre, yüksek zevkle yapılmış bu çalgıların üç bin yıl yaşı vardır.[3]

Kuruluşu

Esasen erik, ceviz, yabanı söğüt ve dut ağacından yontularak yapılır. Tüm uzunluğu 302–317 mm-dir. Yüzeyinde 7, altında ise 1 oyuk açılır. Gövdesinin baş tarafına maşa takılır. Maşanın görevi çalgının kök kaydseini düzenlemektir. Gövdesinin baş hissesi 20 mm olup, aşağıya doğru genişlenerek 60–65 mm-e ulaşıyor. Zurnanın ağzı tarafında bir delik daha vardır ki, bu da kök üçündür. Bürünç, mis, yahut gümüş plakadan hazırlanmış "mil" maşaya takılır. Esasen kuru yerde bitmiş iki ince, yonulmuş kamışdan özel usulle yapılmış ağızlık 710 mm uzunluğunda olur.

Çalgıçı aleti seslendirmek için ağız boşluğuna yığdığı havanı ağızlıktan düzenle üfler. Sedef, kemik ve bürünçten hazırlanan dairevi makara (dayak) milin yaklaşık orta kısmına, yuvarlak tabaka bağlanılır. Makara, bir tür, dudak için dayak rolünü oynar. Üflenen hava ağızlık, mil ve maşadan geçerek gövdenin içine girer ve alet parmakların yardımıyla gövdedeki oyukları açıp-bağlamakla seslendirilir.

Zurnanın ahengi küçük oktavın "si bemol" sesinden üçüncü oktavın "do" sesine kadardır. Yorumcunun yeteneğinden asılı olarak, birkaç ses de artırmak mümkündür. Bu sesleri Azerbaycan zurnacıları "sefir (büyükelçi) sesler" adlandırır. Zurna, esasen, açık havada geçirilen el şenliklerinde geniş istifade edilir.[4]

Çeşitleri

Zurnanın boy ve şekil olarak çok çeşitleri vardır. Zurnadan zurnaya küçük değişikliklerle aynı olan özellikleri:

Terminoloji

Zurnayı oluşturan parçalar Anadolu terminolojisinde yöresel farklılıklar göstermektedir [2]. :

Baş ve çatal bölümü
zaynak -Ankara nazik -Abdal lardaula -Uludağ çatal -Çankırı zinak -Diyarbakır nezik -Gaziantep fasla -Kırklareli

Boru kısmı
metef -Ankara metem -Abdal-lar çığırdan -Uludağ demir -Çankırı bülbülük -Diyarbakır kanel -Kırklareli lüle -Sivas

Kaynaklar

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/5/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.