Kuteybe bin Müslim

Kuteybe bin Müslim (669 – 715), Emevilerin en önemli Arap komutanlarından biri ve Emevilerin Horasan valisi.[1] Özellikle Türklerin müslümanlaştırılması konusundaki sert mücadeleleriyle bilinir. Kuteybe'nin 8. yüzyılın başındaki faaliyetlerine karşın Türklerin topluca İslam diniyle tanışması onun ölümünden sonra gerçekleşti.[2]

Emevi valisi Haccac'ın Kuteybe'yi Türk diyarlarının fethi ile 705 yılında görevlendirmesiyle Kuteybe bin Müslim komutasındaki Araplar Maveraünnehir'e karşı cihad başlattılar.[3] Kuteybe bin Müslim'in hedefi Türklerin hakimiyetinde bulunan Maveraünnehir ve Toharistan'ı ele geçirmekti.[4] Sert bir kumandan olan Kuteybe, büyük bir askeri harekata girişti. Aşağı Toharistan'da bazı şehirleri ele geçiren Kuteybe, dönemin en büyük ve zengin ticaret merkezlerinden biri olan Baykent'in üzerine yürüdü (707). İki ay kadar süren bir mücadelenin ardından başarıya ulaşması üzerine Araplar Baykent'e girdiler. Şehrin zenginliğini görünce varlıkları ele geçirebilmek için karışıklık çıkarıp, birkaç günlük yağmanın sonrasında şehri yakıp yıktılar.[5] Şehirde eli silah tutan Türkler ise boğazlandı. Kadınlar ve çocuklar esir edilerek başka bir yere gönderildi.[6]

Şiddetli saldırılarla ilerleyen Kuteybe, hayatının son günlerine kadar benzer yöntemleri kullandı. Baykent'in ardından Talkan'da da katliamlara girişen Arap birlikler, teslim olan Türkleri kılıçtan geçirdi. Türkler ayrıca sıra sıra ağaçlara asıldılar. Kuteybe, on yılı aşkın bir zaman boyunca saldırdığı Türk diyarlarını yağmalayıp, tahrip ettiyse de saldırılara rağmen Türkler, çeşitli yollarla Arap hakimiyetine direnç gösterdi. Örneğin, Semerkant Türkleri Kuteybe'ye cizye vermeyi kabul eden hanları Tarhun'un yerine Gurak Han'ı başa geçirdiler (709) ve mücadeleye devam ettiler. Kuteybe, Semerkant'a senelerce uğraştıktan sonra ancak 711'de girebildi. Kuteybe, Semerkant'ı ele geçirdiğinde İslam dışı inançlara ait çok sayıda dini mekanı yıktırdı.[7] Harezm'de de benzer olaylara neden olan Kuteybe, zengin Harezm şehirlerini yağmaladıktan sonra kardeşinin esir ettiği 4.000 kadar Türk gencini boğazlatarak öldürttü.[8] Kuteybe'nin etkin olduğu bölgelerde Müslüman olmayan halk kısa zamanda malvarlıklarını kaybetti. Zerdüştlüğe sadık kalmak için İran dinine bağlı olanlar ise yeraltındaki mağaralara sığınmak zorunda kaldılar. Görevli imamlar, ev ev dolaşarak İslam’a yeni geçenleri namaza çağırıyorlardı.[9]

Kuteybe'nin Türk hükümdar Nizek Tarhan'ı boynunu vurdurarak öldürüşü konusunda ise Taberî, Belazurî, Dineverî ve İbnü'l-Esir'den naklen şunları yazar: "...Haccac'ın mektubunun gelmesi beklenildi. Kırk gün sonra cevap geldi. Haccac Kuteybe'ye, Nizek'i öldürmesini emrediyordu. Kuteybe, bunun üzerine Nizek'i yanına çağırdı ve boynunu vurdu. Başını Haccac‟a gônderdi." Nizek Tarhan'dan sonra bölgede İslamiyet yayıldı ve eski dinini koruyanlar, Budizm'den ayrılmayanlar ise "kafir" olarak sayıldılar.[10] Kuteybe bin Müslim ayrıca Nizek Tarhan'ın çocukları dahil ailesi ve silah arkadaşlarının da aralarında bulunduğu yüzlerce insanın boynunu vurdurdu.[11] Bir rivayete göre ise boynu vurdurularak öldürülen insanların sayısı 12.000 idi.[11] Harplerden elde ettiği ganimetlerin 5'te 1'ini ve öldürttüğü aristokrat Türklerin kesik başlarını Haccac'a yollayan Kuteybe, esir olarak aldığı 80 Türk beyini de el ve ayaklarına demir kelepçe taktırıp Haccac'a yolladı.[11] Bu Türk beylerinin ise genel uygulanan ceza gereği tamamının boynunun vurulduğu düşünülmektedir.[11] Kuteybe'nin 715'te ölümünün ardından Maveraünnehir'deki Arap-İslam fetihleri kesintiye uğradı.[12]

Kaynakça

  1. History of Civilizations of Central Asia, Editörler: M. S. Asimov and C. E. Bosworth, UNESCO Publishing, s. 29
  2. Namık Kemal Zeybek, "Neden İslam düşmanlığı", Radikal, 7 Mart 2009.
  3. Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 67.
  4. Türkler, Cilt 4, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 414
  5. Türk Tarihinin Ana Hatları, 1930, İstanbul, s. 463.
  6. H. A. R. Gibb, Orta Asya'da Arap Fetihleri, Çağlar yayınları, s. 51.
  7. TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 37, s. 349.
  8. Tarih II, Orta Zamanlar, 1931, Devlet Matbaası, s. 144.
  9. Nicolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Yeditepe yayınları, s.46-47
  10. Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 1315.
  11. 1 2 3 4 Zekeriya Kitapçı, Türkistan'ın Müslüman Araplar Tarafından Fethi, Yedikubbe Yayınları, s. 185-186.
  12. Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 68.
This article is issued from Vikipedi - version of the 9/5/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.