Hicaz Krallığı

Hicaz Krallığı

5 Haziran 1916–Ocak 1925
 

1917'ye kadar 1917'den sonra
Başkent Mekke
Yönetim Mutlak Monarşi

Hicaz Krallığı, Hicaz bölgesinde Haşimi Ailesi tarafından yönetilmiş eski devlet (1916-25).

Öncesi

1517'de Mısır'ı ele geçiren Yavuz Sultan Selim, Hicaz bölgesini de Osmanlı topraklarına kattı. Hicaz Osmanlı yönetiminde, yine Mekke şeriflerinin yönetimine bırakıldı. 1807'de Vahhabi ayaklanmasının bastırılması karşılığında Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın denetimine bırakıldı. 1845'te Osmanlı Devleti ile Mısır Valiliği arasında yapılan barış antlaşmasıyla yeniden Osmanlı yönetimine girdi. Yine Peygamber'in soyundan gelen Mekke şeriflerinin yönetimine bırakılan Hicaz'a, özellikle II. Abdülhamit döneminde halifelik makamının İslam dünyası'nda etkinliğinin desteklenmsi amacıyla büyük ilgi gösterildi. Abdülhamid döneminde imparatorluğun topraklarını birleştirmek amacıyla 1900-08 arasında ŞamMedine'ye bağlayan Hicaz Demiryolu yapıldı.

Ayaklanma ve kuruluş

II. Meşrutiyet'in ilanı üzerine şerifliğe atanan Hüseyin, I. Dünya Savaşı'nın başlarında Osmanlı’ya ve Halife’ye bağlı görünse de daha sonra şerif olarak durumunu güçlendirmek, emirliğin sürekli olarak kendi ailesinde kalmasını sağlamak ve nihai olarak bütün Arapları hükmü altına alıp kral olmak için Osmanlı Devleti'ne karşı Britanya'yla güçbirliği yaptı.[1] Britanya Osmanlı Devleti'ne karşı savaşmalarını sağlamak ve böylece yükünü hafifletmek için[2] Hüseyin'e, Osmanlılara savaş açması durumunda silah yardımında bulunacağını ve halifeliğin Muhammed'in soyuna geçmesini destekleyeceğini bildirdi. Oğulları Faysal ve Abdullah aracılığıyla Mısır'daki Britanya yüksek komiseri Henry McMahon ile diplomatik ilişkilerini sürdüren Hüseyin,[3] Filistin'de 4. Ordu komutanı olarak bulunan Cemal Paşa ile de anlaşma yolları aradı. Ama Cemal Paşa'nın Beyrut'ta ve Şam'da bazı Arap milliyetçilerini devlete ihanet suçuyla idam ettirmesi üzerine ayaklandı.

Hüseyin'in 5 Haziran 1916'da krallığını ilan etmesiyle Arap milislerinin Osmanlı güçlerine karşı saldırıları da başladı. Aynı yıl, Cidde Britanya kuvvetlerinin eline geçtikten (16 Haziran) sonra kendisine tüm Arap ülkeleri ve Hicaz Kralı unvanını yakıştıran Hüseyin, yalnız İngilizler tarafından tanındı. İngilizlerin desteğinde kurulan ordusuyla Akabe'yi alınca (1917), Hicaz'daki Osmanlı egemenliğini bir bakıma sona erdirmiş oldu. Hicaz vali ve komutanı Galip Paşa Taif'te Şerif Hüseyin'in oğlu Şerif Abdullah'a (sonradan Ürdün kralı) teslim olduysa da Medine muhafızı Ömer Fahrettin Paşa (Türkkan), Mondros Ateşkesi (30 Ekim 1918) sonrasına kadar kenti savundu. Ancak İstanbul'dan gönderilen bir padişah buyruğu üzerine kenti şerifin güçlerine teslim etti (13 Ocak 1919).

Devletin sonu

Hüseyin, Suudilerin egemenlik bölgesini abluka altında tutmayı tasarlayarak Yemen imamı ve İbn Reşd ile anlaşıp Necid emiri Abdülaziz ibni Suud'a karşı savaş açtı. 1921'de Abdülaziz Şammor topraklarını işgal ederek Hicaz ordusunu bozguna uğrattı. Hüseyin, Suudilerle Kuveyt Konferansı'nda da (Kasım 1923-Nisan 1924) uzlaşma olanağı bulamadı. Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurulması karşısındaki ödünsüz tutumu ise Britanya'nın Hüseyin'den desteğini çekmesine neden oldu.

Hüseyin, Türkiye'de 3 Mart 1924'te halifeliğin kaldırılması üzerine ertesi gün kendisini halife ilan etti.[4] Hüseyin'in kendisini halife ilan etmesi Abdülaziz ibni Suud'un Hicaz'a saldırma kararını vermesine sebep oldu.[5] Büyük bir saldırı düzenleyen Vahhabiler, Hicaz birliklerini yenilgiye uğratarak Ağustos 1924'te Taif'e girerek korkunç bir katliam gerçekleştirdi. Necid emiri Abdülaziz ibni Suud Taif'e girince, 5 Ekim 1924'te tahtı oğlu Ali'ye bırakan Şerif Hüseyin ülkesinden ayrıldı. Bu kadarla yetinmeyen Vahhabiler'in Mekke'yi, bir süre sonra da Medine'yi ele geçirmeleri üzerine Cidde'ye çekilen Ali, krallıktan vazgeçerek (1924) önce bir Britanya gemisiyle Aden'e, oradan da kardeşi Irak kralı Faysal'ın yanına kaçtı (1925). Böylece Haşimilerin Arabistan Yarımadasındaki egemenliğine son vererek tüm bölgeyi egemenliği altına alan İbni Suud, Hicaz kralı ilan edildi (1926). Daha sonra Hicaz ve Necid'i kendi yönetiminde birleştiren Abdülaziz, kurduğu bağımsız devletin adına uygun olarak Suudi Arabistan kralı unvanını aldı (1932). Bununla birlikte Haşimiler Mavera-i Ürdün ve Irak'ta Britanya'nın korumasında varlıklarını sürdürdüler.

Ayrıca

Kaynakça

  1. Müslüman Türk’e İhanetin Adı; Mekke Şerifi Hüseyin
  2. Oral Sander, İlkçağlardan 1918'e, İmge Kitabevi, Eylül 2007, 16. Baskı. ISBN 978-975-533-043-3.
  3. I. Dünya Savaşı Sırasında Şerif Hüseyin'in Siyasi Faaliyetleri
  4. Bilal Şimşir, Halifesiz 75 Yıl, Mülkiyeliler Birliği Dergisi, Cilt XXIII, Sayı 215.
  5. Tuba Erdoğan, Modern Suudi Arabistan Devleti'nin Doğuşu (1914-1932), Yüksek Lisans Tezi, Elazığ-2006.
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/10/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.