Ergenlikte eşcinsellik

İki genç eşcinsel birey.

Ergenlikte eşcinsellik, ergenlik süresi içerisinde keşfettiği eşcinsel kimliği ya da ergenlikte çocuğun yaşadığı homoseksüellik benzeri eğilim taşıyan davranışlar bütünü. Çocukluk ve ergenlik çağında çocuğun başından geçen eşcinsel dürtü ve eğilimler bütünü olarak adlandırılır. Bu cinsel dürtüler bireyin cinsiyet tercihi, cinsel kimlik arayışı sürecinde kendini bulmasında önemli bir yere sahiptir.

Ergenlik süresince eşcinsellik benzeri cinsel yönelim, davranış gösterip yine aynı süre içerisinde bireyin kendini buluşu ve gençlik çağı süresinde yavaş yavaş karşı cinse olan cinsel yakınlık başladıysa bireyin cinsel tercihinin eşcinsellik olmadığı söylenebilir.[1] Ergenlik süresince bu tür hem cinse dönük, zamanla karşı cinse artan eğilimli deneyimler bireyin heteroseksüel kimliğinde farklılaşma yaratmaz.

Cinsel kimliğini arayan ve sorgulayan ergen bireyin cinsel kimliğinin oluşumunda algı, hangi cinsiyete yakınlığı, hormonların faaliyeti kadar, toplum tarafından çocuğa uygulanan eğitim tarzı, davranış modelleri, çocuk yetiştirme tarzlarının da etkisi büyüktür.[2]

Kimlik arayışı

Kendini arama, sunma ve keşfetme noktasında ergenlik çocuğun psikolojik ve fiziksel olarak farklılaştığı, cinsel kimlik ve, cinsiyet ve cinsel yönelimini bulduğu geçici bir süreçtir. Bu süreç içerisinde eşcinsel olduğunu kabullenen genç eşcinsel birey kendini kabul sorunu yaşamakla beraber toplumun ve ailenin bakış açısıylada zorlu bir süreç geçirir. Bu hususta yapılan araştırmalar ebeveynleri ve çevre tarafından cinsel kimlik ve yöneliminden reddedilen genç eşcinsel erkeklerin %50 civarında olduğunu göstermektedir.[3]

Ergenlikte bir cinsel kimlik benimseyen gençlerin bu kimliği tamamen adapte olmaları yıllarca sürebilir ve bu da bir o kadar karmaşık ve uzun bir süreçtir. Bazı bireyler bu adapte sorununu hayatları boyunca yaşamaktadırlar. Adapte sorunlarına neden olarak aile ve toplum baskısı, deneyime olan ihtiyaç, diğer ayrımcılıklar, gösterilebilir.

Kıyaslama

Kimlik oluşumu sırasında, en yaygın olan arkadaş ve aile tutumlarından biri akran grubu ile eşcinsel bireyin karşılaştırılmasıdır. Kıyaslanan gençlerde duygusal değişim, azalan sosyalleşme ve azalan ilişki becerileri, birçok durumda ruhsal ve fiziksel dengelerinden uzaklaşarak şüphe, psikolojik karışıklık, korku görülür.

Kültürel anlamda eşcinsellik özellikle muhafazakar toplumlarda kabul görmemektedir. Cinsel kimliğini yeni keşfeden genç bu yüzden uzun ve karmaşık bir süreç geçirir. Kendilerini ifade etmekte zorlanır, hatta bazı eşcinsel bireyler yaşamı boyunca kendini asla ifade edemez. Eşcinsel erkeklerin tercihlerini yansıtmama tutumlarından bazıları şöyle sıralanabilir;

Ergenlik ve eşcinsel yönelim

Bu dönemde eşcinsel olduğunu ikna olmuş gencin sadece cinsel yönelimi dışında birçok olay, tutum, davranış ve değişimleriyle algılamaktadır. Eşcinsel gençler bu dönemde cinsel tercihleri yüzünden dolayı toplumla, aile ve arkadaşlarıyla yüzleşmektedir. Cinsel tercihlerinden ötürü gençler;

Ergen eşcinsellerin büyük korkuları; cinsel kimliğinden ötürü suçluluk hissi, akranlarından kendini farklı hissetme, aile ve toplumun bakış açısı kaygı HIV ve AİDS gibi cinsel yollu hastalıkların bulaşma kaygısı olarak söylenebilir.

Genç eşcinsellere karşı zorbalık

Zorbalık, fiziksel ve sözlü olabilmektedir. Resimde; genç ergene akranlarınca uygulanan fiziksel zorbalık.

Homofobik psikolojik ve fiziksel zorba uygulanan eşcinsel bireyler toplumdan kendini soyutlayabilmektedir. Özellikle okul döneminde ergen eşcinsellere akranları tarafından uygulanan ayrımcılık, sözlü şiddet, ayrımcılık bireyi intihara dek sürükleyebilmektedir. Bireyde zorbalık, dayak, dışlanma ve taciz korkusuna neden olabilmektedir. Ergen eşcinseller tüm bunlardan ötürü okuldan kaçma, içe kapanıklık, uyuşturucu bağımlılığı davranışlar gösterebilmektedir. Gencin maruz kaldığı istisnalar ona bir kurtuluş seçeneği gibi bakabileceği farklı yola sürükler. O toplumun dışlanmış, değerli olmayan bir parçası algısına kapılabilir.

Eşcinseller arasında intiharlar

LGBT gençler arasındaki intiharlar yaygın olmakla intihar nedeni olarak; birlikte birçok psikolojik, gençlerde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantılara, olaylara, ailevi ve toplumsal dışlanmalara, cinsiyet, inanç ayrımına maruz kalmalara yer verilebilir. LGBT bireyleri arasında depresyon nedenli ilaç kullanımının fazla olduğu bilinmekle beraber, Türkiye de intihar yüzdeleri kesin olarak bilinmemektedir. ABD de 2004 yılında yapılan bir araştırma, 20 yaş altı LGBT gençlerde intihar oranlarının hızla arttığını[5] göstermektedir.

Kaynaklar

  1. Eşcinsellik (homoseksüalite) Yayın tarihi: 9 Aralık 2012 Pazar, Alıntı tarihi: 9 Aralık 2012
  2. Ergenlik Döneminde Cinsel Sorunlar-Problemler Psikolog Ankara. Alıntı tarihi: 9 Aralık 2012
  3. Erkek Eşcinsellik: Ergen Perspektifinden (İngilizce) Remafedi, Gary (1986). Pediatri. 30 Kasım 2011 tarihinde erişilmiştir
  4. ABD’de Bir Genç Gey İntiharı Daha Kaos GL. Yayın tarihi: Perşembe, 02 Şubat 2012, Erişim tarihi: 9 Aralık 2012
  5. Çocuk intiharları yükselişi, CDC raporu USA TODAY. Yayın tarihi: 5 Şubat 2007 (İngilizce)
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/23/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.